7 Şubat 2020 Cuma

İmam Hüseyn Müaviyeye rahmet okudu şüphesine cevap.

İmam Hüseyn a.s Müaviyeye rahmet okumuşmu ?

Değerli bir kardeşimiz bana nasibilerin kendi sitelerinde şia kaynaklı bir belge paylaştıklarını ve belgede imam Hüseyin a.s’ın Emevi kralı melun Muaviye’ye rahmet okuduğunun yer aldığını bildirerek bunun doğru olup olmadığını sordu. bu değerli kardeşe konu hakkında detaylı ve geniş bir cevap vereceğimi söyledim ve bu yüzden bu çalışmayı yaptım. kardeşin bana verdiği nasibi makalesinde idda şu şekilde:


Şii Şeyh Abdurrezzak el-Mukarrem “Maktel imam Hüseyin” isimli kitabinin 42-ci sayfasinda diyor ki:

Velid ona Yezid’in mesajını okudu ve Muaviyye’nin ölüm haberini verdikten sonra onu biat etmeye davet etdi. imam Hüseyin a.s dedi ki: “inna lillahi ve inna ileyhi Raciun. Allah Muaviye’ye rahmet etsin ve ona büyük mükafat versin.”

Şüphenin cevabı: Bu rivayetin aslı Ebu Mihnef el-Ezdi r.a’ın “Maktelul Hüseyin a.s” adlı kitabındadır. ve bu şüpheli rivayete 05/09/2010 tarihinde alkafi.net sitesinde Kitab bi Dune Unvan nicki ile yazan kardeşimiz tarafından cevap verilmiştir. burada ilk önce Kitab bi Dune Unvan nicki ile yazan kardeşin cevabını paylaşacak, daha sonra ise 2-ci cevap olarak kendi cevabımızı vereceğiz. Kitab bi Dune Unvan kardeşin yazısının aslı şu linkte: http://www.alkafi.net/vb/showthread.php?t=448

1. Kitab bi Dune Unvan kardeşin cevabı: Kardeşimiz verdiği bu cevapta önemli bir noktaya dikkat çekmiş. o da şu ki, nasibiler alıntı yaparken metni makaslamışlardır. “Maktelul Hüseyin a.s” kitabına baktığımızda tam metnin şöyle olduğunu görüyoruz:

قال هشام بن محمد عن أبي مخنف: ولي يزيد في هلال رجب سنة 60 وامير المدينة الوليد بن عتبة بن ابي سفيان، وامير الكوفة النعمان بن بشير الانصاري، وامير البصرة عبيدالله بن زياد، وامير مكة عمرو بن سعيد بن العاص. ولم يكن ليزيد همة حين ولي الابيعة النفر الذين أبوا على معاوية الاجابة إلى بيعة يزيد حين دعا الناس إلى بيعته، وانه ولي عهده بعده والفراغ من امرهم، فكتب إلى الوليد: بسم الله الرحمن الرحيم من يزيد أمير المؤمنين إلى الوليد بن عتبة اما بعد: فان معاوية كان عبدا من عباد الله اكرمه الله واستخلفه وخوله ومكن له فعاش بقدر ومات بأجل فرحمه الله فقد عاش محمودا ومات برا تقيا والسلام. وكتب اليه في صحيفة كانها اذن فأرة أما بعد: فخذ حسينا وعبدالله بن عمر وعبدالله بن الزبير بالبيعة اخذا شديدا ليست فيه رخصة حتى يبايعوا والسلام. فلما اتاه نعى معاوية فظع به وكبر عليه فبعث إلى مروان بن الحكم فدعاه اليه وكان الوليد يوم قدم المدينة قدمها مروان متكارها. فلما راى ذلك الوليد منه شتمه عند جلسائه، فبلغ ذلك مروان فجلس عنه وصرمه فلم يزل كذلك حتى جاء نعى معاوية إلى الوليد، فلما عظم على الوليد هلاك معاوية وما امر به من اخذ هؤلاء الرهط بالبيعة فزع عند ذلك إلى مروان ودعاه. فلما قرأ عليه كتاب يزيد استرجع وترحم عليه، واستشاره الوليد في الامر وقال كيف ترى ان نصنع؟ قال: فاني ارى ان تبعث الساعة إلى هؤلاء النفر فتدعوهم إلى البيعة والدخول في الطاعة فان فعلوا قبلت منهم وكففت عنهم، وان ابواقدمتهم فضربت اعناقهم قبل ان يعلموا بموت معاوية فانهم ان علموا بموت معاوية وثب كل امرى منهم في جانب واظهر الخلاف والمنابذة ودعا إلى نفسه، لا أدري اما ابن عمرفاني لا أراه يرى القتال ولا يحب أنه يولى على الناس الا أن يدفع اليه هذا الامر عفوا، فارسل عبدالله بن عمرو بن عثمان وهو اذ ذاك غلام حدث اليهما يدعوهما، فوجدهما في المسجد وهما جالسان، فاتاهما في ساعة لم يكن الوليد يجلس فيها للناس ولا يأتيانه في مثلها، فقال: اجيبا الامير يدعو كما، فقال له: انصرف الان نأتيه.  ثم اقبل احدهما على الاخر فقال عبدالله بن الزبير للحسين: ظن فيما تراه بعث الينافي هذه الساعة التي لم يكن يجلس فيها، فقال حسين: قد ظننت ارى طاغيتهم قد هلك فبعث الينا ليأخذنا بالبيعة قبل ان يفشو في الناس الخبر. فقال: وانا ما اظن غيره، قال: فما تريد ان تصنع؟ قال: اجمع فتيانى الساعة ثم امشى اليه، فاذا بلغت الباب احتبستهم عليه ثم دخلت عليه، قال فاني اخافه عليه اذا دخلت، قال لا آتيه الاوانا على الامتناع قادر، فقام فجمع اليه مواليه واهل بيته ثم اقبل يمشي حتى انتهى إلى باب الوليد وقال لاصحابه: اني داخل فان دعوتكم او سمعتم صوته قد علا فاقتحموا على باجمعكم والا فلا تبرحوا حتى اخرج اليكم.  فدخل فسلم عليه بالامرة ومروان جالس عنده، فقال حسين كانه لا يظن ما يظن من موت معاوية: الصلة خير من القطيعة، اصلح الله ذات بينكما فلم يجيباه في هذا بشئ، وجاء حتى جلس، فأقرأه الوليد الكتاب ونعى له معاوية ودعاه إلى البيعة، فقال حسين: انالله وانا اليه راجعون ورحم الله معاوية وعظم لك الاجر



60-cı yılın Receb ayında Yezid veli (emir sahibi) oldu, başa geçtiğinde Medine valisi Velid b. Utbe b. Ebu Süfyan, Mekke Valisi Amr b. Said b. As, Basra valisi Ubeydullah b. Ziyad, Küfe Valisi Nu’man b. Beşir idi. Yezid’in kendisine biat etmekten kaçınmış bulunan kimselerin biatini almaktan başka yapacak bir şeyi yoktu. Velid’e mektup yazarak Muaviye’nin öldüğünü haber verdi. Yanında küçük bir mektup daha gönderip şunları yazdı: «imdi, Hüseyin’i, Abdulah b. Ömer’i ve (Abdullah) ibni Zübeyr’i sana biat edinceye kadar zorlayacaksın. Bu konuda hiç bir müsamaha söz konusu değildir, vesselam.» Velid Muaviye’nin Ölüm haberini alınca çok üzüldü ve olaydan oldukca etkilendi. Mervan b. Hakem’e haber gönderip yanına çağırdı. Mervan Velid’den önce Medine valisi 

bulunuyordu. Velid Medine valisi olduktan sonra Mervan onun yanma istemeye istemeye gelirdi. Velid onun bu durumunu görünce arkadaşlarının huzurunda Mervan’dan küçültücü bir şekilde söz etti. Mervan bunu haber alınca temelli Velîd’in yanma gelmez oldu ve bu durum Muaviye’nin ölüm haberi gelinceye kadar böylece devam etti. Velid Muaviye’nin ölümünden bu derece etkilenip adı geçen kimselerin de biatini almakla görevlendirilince Mervan’ı yanına çağırdı. Yezid’in mektubunu okuyunca Mervan «İnna lillah…» dedi ve ona rahmet diledi. Daha sonra Velid nasıl yapması 

gerektiği konusunda onun fikrini sordu. Mervan şunları söyledi: «Ben şu anda onlan yanına çağırıp, biat etmelerini emretmeni uygun görüyorum. Şayet biat ederlerse kabul edersin ve onlara birşey yapmazsın, kabul etmeyecek olurlarsa Muaviye’nin ölümünü öğrenmeden önce onların boyunlarını uçurursun. çünkü onlar Muaviye’nin öldüğünü bilecek olurlarsa, her biri bir tarafta ortaya çıkar, açıkça muhalefetlerini belirtir ve insanları kendilerine biat etmeye davet ederler. Bence ibni Ömer savaşmak görüşünde değildir, insanların başına geçmeyi de arzu etmez. Bu işin kendiliğinden ona verilmesi, ya da ister istemez böyle bir işe itilmesi müstesna.» Bunun üzerine Velid henüz genç 

yaştaki Abdullah b. Osman’ı, Hüseyin ile Abdullah b. Zübeyr’i çağırmak üzere gönderdi. Abdullah onların mescitte oturduklarını gördü. Yanlarına geldiğinde Velid’in başkalarını dinlemek üzere oturduğu bir saat değildi. Abdullah her ikisine dedi ki: «Emir sizi çağırıyor, siz de geliniz» Hüseyin ile Abdullah b. Zübeyir dediler ki: «Sen şimdi git, biz geliriz.» Abdullah b. Zübeyr Hüseyin’e dedi ki: «Başkalarıyla oturmak adeti olmadığı bu saatte peşimizden ne diye haber gönderdi dersin?» Hüseyin dedi ki: «Onların (Emevilerin) tağutlarının ölmüş olduğunu sanıyorum, o da bizi bunun haberi halk arasında yayılmadan biat etmeye mecbur etmek amacıyla haber gönderdi.» Abdullah b. Zübeyr dedi ki: «Ben de başka bir nedenle olacağım sanmıyorum. Ne yapmamızı istersin?» Hüseyin dedi ki: «Ben şu anda yiğitlerimi alıp onun yanına varacağım, onları kapıda bırakıp kendim içeri gireceğim.»


Bunun üzerine Abdullah b. Zübeyr dedi ki: «Yanına girecek olursan seni öldürmesinden korkarım.» Hüseyin dedi ki: «Kendimi savunabilecek durumda olmadıkça onun yanına girecek değilim.» Daha sonra Hüseyin yanından ayrılıp arkadaşlarını ve aile efradını topladıktan sonra Velid’in kapısına vardı. Arkadaşlarına dedi ki: «Şimdi ben içeri gireceğim. Sizleri çağıracak ya da sesimi yükseltecek olursam hepiniz benim yanıma içeri girin. Aksi taktirde çıkıp yanınza gelinceye kadar yerinizden ayrılmayın.» Daha sonra içeri girip onlara selam verdi. Mervan da Velid’in yanında bulunuyordu. Bunu gören Hüseyin dedi ki: «Akrabalık ilişkilerine bağlı olmak, ilişkileri koparmaktan iyidir. Sulh, fesaddan hayırlıdır. Şimdi de bir araya gelmenizin zamanıdır. Allah aranızı düzeltsin.» Daha sonra Velid ona mektubu okuttu, Muaviye’nin vefat haberini iletti ve ondan biatte bulunmasını istedi. Bunun üzerine Hüseyin dedi ki: «İnna lillahi ve inna ileyhu raciun. Allah Muaviye’ye rahmet etsin…»
Ebu Mihnef r.a, “Maktelul Hüseyin a.s”, sayfa 2-5

Rivayeti baştan okuduğumuzda durum değişiyor. çünkü metnin sonunda (Velid ile Mervan’ın yanında) Muaviye l.a’ya rahmet okuyan Hz. Hüseyin a.s daha önce Abdullah b. Zübeyir ile konuşurken Muaviye’nin ölümü hakkında “Onların (Emevilerin) tağutlarının ölmüş olduğunu sanıyorum” demektedir. öyle ise imam a.s nasıl hem Muaviye’nin tağut olduğunu söyler ve hem de ona rahmet okur? imam a.s’ın Muaviye l.a hakkında tağut demesine binaen sonda dediği “Allah Muaviye’ye rahmet etsin” sözünün edep ve nezaket babından olduğunu söylemek mümkündür.

2. Bizim cevabımız: bu rivayet yukarıda da söylediğimiz gibi Ebu Mihnef r.a’ın “Maktelul Hüseyin a.s” adlı kitabıdır. Ebu Mihnef r.a imam Cafer es-Sadık a.s’ın ashabından olan sika (güvenilir) ve fazilet sahibi bir alim, tarihçi ve hadis alimidir (bkz: Ebu Mihnef r.a’ın biografisi). ve tarih konusunda pek çok kitap telif etmiştir. “Maktelul Hüseyin a.s” adlı kitabı da tarih hakkında olan kitaplarından birisidir. dediğimiz gibi Ebu Mihnef sika (güvenilir) bir alimdir ve “Maktelul Hüseyin a.s” adlı bir kitap da yazmıştır. fakat bu kitabın her hangi bir nüshası bize ulaşmış değildir ve gün elimizde matbu olarak mevcut olan “Maktelul Hüseyin a.s” adlı kitap sünnü tarih alimi Taberi’nin “Tarih” adlı kitabından çıkarılmıştır. bu konuda muhaddis Nuri r.a diyor ki:

أبو مخنف لوط بن يحيى من كبار المحدثين في الأخبار والسير والتواريخ ، ومقتله  معتمد لدينا ونقل عنه أعاظم العلماء قديماً ، ومقتله الاصلي خالي من العيوب والمنكرات ، وأما ما ينسب إليه من هذا المقتل المتداول والذي يحتوي على منكرات ومخالفات لأصول المذهب ، فأن حتماً دسها في داخله الأعداء والجهال تبعاً لآهوائهم المريضة مما يجعله ساقطاً من الاعتبار والوثوق .. ونرى في أعصارنا من هذا المقتل نسخاً متفاوتة زيادة ونقصاً ناً

Ebu Mihnef Lut b. Yahya: tarih ve siyer konusunda büyük muhaddislerdendir. onun “Maktel” adlı kitabı itimad edilen bir kitaptır ve bu kitaptan kadim büyük alimler rivayet etmiştirler. ve “Maktel”in aslı ayıp ve münkerlerden temizdir. ve ama ona nispet edilen ve tedavülde olan bu “Maktel” münkerler ve mezhebin aslına muhalefetler içermektedir…. ve bizim görüşümüze göre dönemimizde bu “Maktel”in mevcut olan nüshasına eklemeler yapılmış ve ondan çıkarmalar olmuştur.

Muhaddis Nuri r.a, “el-Lulu vel Mercan”, sayfa 156-157

Dolayısı ile bu kitap itimad edilecek bir kitap değildir. Bunun sebebi ise kesinlikle Ebu Mihnef r.a’ın şahsiyyeti veya yazdığı kitabın itimad edilmeycek bir kitap olması değildir. aksine bunun sebebi onun “Maktelul Hüseyin a.s” kitabının her hangi bir nüshasının bize ulaşmamış olması, matbu olan kitabın ise “Tarihi Taberi”den çıkarılmış olmasıdır.

Bu yazımızda "İmam Hüseyn a.s Müaviyeye rahmet okumuş" şüphesine cevap verdik. İnşaALLAH yardımcı olur ve şüpheler ortadan kalkar.



Kaynak: Velayet.wordpress.com

#Müaviye kimdir
#saklana müaviye gerçeği
#imam Hüseyn Müaviyeye rahmet okudumu ?
#Şialara atılan iftiralara cevaplar

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder